Sosyete Mantısı/Bir gezinin ardından

Güler yüzünün yanında samimiyeti, içtenliği, becerikliliği ve cömertliği ile bize  güzel bir gün yaşatan arkadaşımın ellerine sağlık. Fırından sıcak sıcak çıkarttığı mantıya bol sarımsaklı yoğurt ile sosunu da dökerek bize ikram ettiğinde masada daha neler vardı neler. Sandviç ekmeği, kurabiyesi, pastası ile şölende gibiydik. Yediğim ve beğendiğim her şeyin tarifini hemen not ettiğimden, sosyete mantısının tarifini de sizler için aldım.. Şimdi kısacık anlatayım nasıl yaptığını..

Malzemeler: 3 yufka, 1 çay barağı su, 1 çay bardağı zeytin yağı.. İçi için: 1 kuru soğan küp şeklinde doğranıp kıyma ile kavruluyor. Üstü için: 1 büyük kase yoğurt, (yoğurt koyu olmalı)  tere yağında salçalı sos..
Yapılışı: 1 büyük yufkanın her yerine su+zeytinyağı sürülür. Dört tarafı da katlanarak kare şekli verilir. Bu karenin her yerine hazırladığımız kıymalı harç yayılır. Daha sonra rulo sarılır ve 1 parmak kalınlığında kesilir. Fırın tepsisine pişirme kağıdı sererek kesilen hamurlar sıralanır. 200 derecede nar gibi kızararak pişirilir. Üstüne mantının olmazsa olmazı sarımsaklı yoğurdu ve tere yağında kızdırdığı salçası gezdirilir. Miss...

Bahçenin üzümleri ve mandalinası:) Ağacın dalından toplamak ve yemek de çok keyifliydi ayrıca asmadan topladığımız siyah üzümler çok tatlıydı..

Uzun zamandır görüşemediğimiz için bol bol sohbet ederken nasıl yediğimizi anlamamışız . Mantının yanında, biber turşusunun ve sandviçlerin içine sürdüğümüz Paprika biberden yapılmış salçanın da lezzetine doyum olmadı..Pasta ve kurabiyenin tadına bakmadan olmazdı tabi:) ikisi de 10 puanı hak ettiler. Artık o kadar çok yemiştik ki biraz yürüyüş yapmak için bahçeye çıktık. Daha evlerine taşınmadan bir  kaç yıl önce sebze ve meyve bahçesi için ekip biçmişlerdi.. Her şey çok güzel olmuş, güzel verim almışlar. Biz şu zamanda gidebildiğimiz için sadece  üzüm ve mandalinanın tadına bakabildik.

Bahçede her şey vardı:) Gezinen tavuklar, minicik civcivler, evin köpeği ve  kedisi...

Zeytinler toplanmış sıra yapımında..

Başka tanıdık bir köyden gelen Hünnaplar da bahçeye renk katmışlar..

Evin verandasından görünen o büyük dağa çıkabilmeyi ne çok isterdim, tabi ki sadece seyretmekle yetindik. Kış ayında dağa yağan kar  kim bilir ne güzel manzara oluşturacaktı.. Bunları konuşurken de  kahvelerimizi içip doğayı seyrediyorduk..

Dönüş saatimiz yaklaşıyordu ve her şeyin bir sonu vardı.. Arkadaşlarıma ve bana oradan ayrılmanın hüznü çökmüştü. Bu güzel  gün için arkadaşımıza teşekkür ettik. Ailesiyle birlikte nice mutlu günler dileriz...

Afiyet olsun 

Semra